Necip Fazil

Hatira
Nerede o has ekmek, bir kurusa okkasi;
Nerede o agiz tadi, eski recel hokkasi?...
Degisen-Degismeyen
Sofrada degisir hersey, ekmek degismez;
Ne kanun! Degismez'e hasret cekmek degismez.
Ahsep Ev
Tek tek kalkti esyamiz, ahsap ev bombos kaldi;
Gunes gozumunu yumdu, has odamiz los kaldi...
Renkler
Renkler, mavi, kirmizi, yesil, erguvan ve mor;
Camlarda kaybedilmis vatani heceliyor...
Kolay
Kolay mi kafdagini cevirmek dolay dolay?
Var ol ey ulvi zorluk, yere bat sefil kolay!
Emanet Olsun
Ey genc adam, bu dustur sana emanet olsun;
Otelerden habersiz nizama lanet olsun!
Erken Gel
Ey genc adam, yolumu adim adim bilirsin!
Erken gel, beni evde bulamayabilirsin!
Zamane
Mevsimler cucelere def caliyor gerdekte,
Devin yalnizligini sular bestelemekte.
Gitti
Gitti, su yollarini kivrim kivrim bilenler,
Bir ot yigini kaldi; kokunden kesilenler...
Beste
Halim, acik denizde duduk calan bir gemi;
Kim duyar, otelerden haber veren bestemi...
Dusmanima
Ey dusmanim, sen benim ifadem ve hizimsin,
Gunduz geceye muhtac, bana da sen lazimsin!
Fikir Sancisi
Lafimin dostusunuz, cilemin yabancisi
Yok mudur, sizin koyde, ceken fiir sancisi?
Onlar
Insandan murad onlar, olumu oldurenler;
Otenin otesinde sonsuz hayat surenler...
Bu dunya
Bu dunya bir tamam'dan eksiklikler alemi;
Kopuslar, ayriliklar, kesiklikler alemi...
Hatira
Renk renk hatiralarim oda oda silindi;
Anne kokan bir Turkcem vardi, o da silindi.
Hic mi Hic
Sayilarda cogalmak, nicn, ne olmak icin?
Bir tek hictir carpisi, kirk milyonda bir hicin...
Sayilar
Sayilar yalniz Bir'in kendi dalgalanisi,
Sayilar kemmiyetin keyfiyeti anisi...
Ayri Ayri
Ne kadar goz bebegi varsa ust uste gelse
Yine ayri manzara, ayri gorus herkese.
Kader
Kader, beyaz kagida sutle yazilmis yazi;
Elindeyse beyazdan, gel de siyir beyazi!...
Hic
Alemin kufre gore, hem basi, hem sonu "hic"...
"iki hic" arasinda varlik olur mu ki hic?
Kesiksiz An
Zamanin olmadigi diyar acaba nasil?
Kesiksiz bir an midir bundan sonraki fasil
Mantik
Dagi taniyan nasil tanimaz ucurumu?
Mademki yukselis var, inis olmaz olur mu?
Latif
Esya latiflestikce goze gorunmez olur;
Solucan kanat taksa yerde surunmez olur
Ates
Icimde bir firin var, atesi yakan ates,
O ne alev deryasi, cicek bahcesine es.
Gaye
Perdenin ardi perde, perdenin ardi perde,
Her siper asildikca gaye obur siperde...
Var-Yok

"Var" in altinda yokluk, yokun altinda varlik;
Basini kaldir da bak, bolsuk bile meazarlik...





Kadin



Beklenen
Ne hasta bekler sabahi,
Ne taze oluyu mezar,
Ne de seytan, bir gunahi,
Seni bekledigim kadar.

Gecti istemem gelmeni,
Yoklugunda buldum seni;
Birak vehmimde golgeni,
Gelme, artik neye yarar?

Kadin
Bir ufuk ki, ne Mecnun varabildi, ne Ferhad;
Bir ufuk ki, ilahi sirri bekleyen serhad...
Kadin
Kadindan kendisinde olmayani isteriz;
Hasret yerinde kalir ve biz cekip gideriz...

Utansin



Tohum sac, bitmezse toprak utansin!
Hedefe varmayan mizrak utansin!
Hey gidi kuheylan, kosmana bak sen!
Catlarsan, doguran kisrak utansin!
Eski cinar simdi Noel agaci;
Dallarda igreti yaprak utansin!
Ustada kalirsa bu oksuz yapi,
Onu surdurmeyen cirak utansin!
Olumden ilerde varis dedigin,
Geride ne varsa, birak utansin!
Ey binbir tanede solmayan tek renk,
Bayraklasmiyorsan bayrak utansin!

Necip Fazil, 1964

Sakarya Turkusu


Insan bu, su misali, kivrim kivrim akar ya;
Bir yanda akan benim, obur yanda Sakarya.
Su iner yokuslarindan, hep basamak basamak;
Benimse alin yazim, yokuslarda susamak.
Her sey akar, su, tarih, yildiz, insan ve fikir;
Oluklar cift; birinden nur akar, birinden kir.
Akista demetlenmis, buyuk, kucuk, kainat;
Su cikan buluta bak, bu inen suya inat!
Fakat Sakarya baska, yokus mu cikiyor ne,
Kursundan bir yuk binmis, kopukten govdesine
Catliyor, yirtiniyor yokusu sokmek icin.
Hey Sakarya, kim demis suya vurulmaz percin?
Rabbim isterse, sular buklum buklum burulur,
Sirtina Sakaryanin, Turk tarihi vurulur.
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mi dustu bu yuk?
Bu dava hor, bu dava oksuz bu dava buyuk!...

Ne agir imtihandir basindaki Sakarya!
Binbir basli kartali nasil tasir kanarya?

Insandir saniyordum mukaddes yuke hamal.
Hamallik ki, sonunda, ne rutbe var, ne de mal,
Yalniz aci bir lokma, zehirle pismis asta;
Ve ayrilik, anneden, vatandan, arkadastan.
Simdi dovun Sakarya, dovunmek vakti bu an;
Kehkesanlara kacmis eski gunesleri an!
Hani Yunus Emre ki, kiyinda geziyordu;
Hani ardina cil cil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeslerin, comert Nil, yesil Tuna;
Giden sanli akinci, ne gun doner yurduna?
Mermerlerin nabzinda hala carpar mi tekbir?
Bulur mu deli ruzgar o sedayi: Allah bir!
Butun bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran doktu geceler.

Vicdan azabina es, kayna kayna Sakarya,
Oz yurdunda garipsin, oz vataninda parya!


Insan uc bes damala kan, irmak uc bes damla su;
Bir hayata cattik ki, hayata kurmus pusu.
Geldi olumlu yalan, gitti olumsuz gercek;
Siz, hayat suren lesler, sizi kim diriltecek?
Kafdagini assalar, belki ceker de bir kil!
Bu ifritten sualin, kilini cekmez akil!
Sakarya, saf cocugu, masum Anadolunun,
Divanesi ikimiz kaldik Allah yolunun!
Sen ve ben, gozyasiyle islanmis hamurdaniz;
Rengimize baksinlar, kandan ve camurdaniz!
Akrebin ksikacinda yogurmus bizi kader;
Aldirma, boyle gelmis, bu dunya boyle gider!
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kivril, ben gideyim, Son peygamber Kilavuz!

Yol, onun, varlik onun, gerisi hep angarya;
Yuzustu cok surundun, ayaga kalk, Sakarya!...

Necip Fazil